28.6.10

Rei Kawakubo


Insanlar duygularini kelimelerle,dansla,sarkiyla ya da resimle ifade ederler.Moda tasarim mezunu olarak diyebilirimki tasarimcilar da koleksiyonlariyla duygularini ifaderler.
Bana gore o bir sihirbaz.Rei Kawakubo, 1942 Japonya dogumlu, Comme des Garçons'un bas tasarimcisi ve kurucusu. 
Kawakubo,Guzel sanatlar ve Edebiyat okumus dolayisiyla tasarimlariyla duygularini nasil ifade edecegini cok iyi biliyor bence.
Kawakubo,Paris'de ilk koleksiyonunu sergilediginde 40 yaşındaydi,tek kelime Fransızca ve İngilizce bilmiyordu…
O donem erkeklerin baskın olduğu Japon toplumunda çektiği sıkıntılara bir tepki olarak yarattığı markanın adını ‘Commes Des Garçons’ (Tıpkı Erkekler Gibi) koydu.
Cok farklı dokuları bir araya getirerek yeni kumaşlar yarattı. Hazirladigi butun koleksiyonlar yalnizca bir dehaya ait olabilecek standartta.
Rei Marc Jacobs gibi daha bir cok modaciyi etkilemeye devam ediyor ve gelecekte de edecegine eminim.Yani kisacasi Rei japon yemekleriyle modayi beslemeye devam etmeli.
 








26.6.10

Guess Who?

Internette dalgali kisa sac modellerine bakarken 1960'lardan bu modelleri buldum.
Yalniz fotografta ilgimi ceken en sagdaki model oldu ama sacin modeli degildi dikkatimi ona yonlendiren,bana birini animsatti.
Siz de benzetecek misiniz bilmiyorum ama ozellikle asagidaki haliyle Victoria Beckham'in kopyasi diyebilirim.













22.6.10

Icons

Tarzlari,duruslari ben de farkli duygular:) yasatan ilham kaynaklarimin ilk sayisini yayimlamaktayim. Bu demek oluyor ki :P devami gelecek.
Sizin de icinde hayran olduklariniz vardir muhakkak.






14.6.10

Mcqueen'e selam olsun...


Fotoğrafçı Sarah Silver ile stilist Beagy Zielinski'nin resmettigi cekimlerde Tyra,André ve kucuk meslektasi kraliyet ailesinin renkli yuzleri oluyorlar.


Tyra Banks ve Vogue'un yonetici editorlerinden André Leon Talley'in model olarak yer aldigi cekimler, subat ayinda kaybettigimiz modanin en parlak yildizi A.Mcqueen'in son tasarimlari kullanilarak, usta modaciya ithaf edilmis.



Bu arada yeni fikirlerimi hayata gecirmeye cabaliyorum, butun umudum bu planlarimda. Guzel enerjinize ihtiyacim var. Umarim gerceklestirebilirim.

9.6.10

Willow Smith

Willow daha 10 yasinda ama simdiden kendini tarz olarak kanitlamaya calisiyor. 
Ilk adimini saglam attigini soyleyebilirim.Leopar desenli deri ceketi, botlari ve yarisi tras edilmis saclariyla kucuk bir Rihanna olarak kirmizi haliyi salladi.
Willow'un bu Rock'in babaannesi☺kiligiyla daha cok konusulacak bir figur haline gelecegine eminim. Benden arti almasinin en buyuk sebebi de babasidir, kendi adima ❣❣❣

CFDA Ödülleri 2010

Amerikan Moda Tasarımcıları Derneği'nin 2010 yılı için verdiği ödüllerin sahipleri dun aciklandi. Sonuclar sasirtti mi acikcasi beni hic sasirtmadi.
Odulleri kapip evine kacanlarin listesi:

Yılın Kadın Giyim Tasarımcısı: Marc Jacobs

Yılın Erkek Giyim Tasarımcısı: Marcus Wainwright and David Neville for Rag&Bone 

Yılın Aksesuar Tasarımcısı: Alexis Bittar

Swarovski Kadın Giyim Ödülü: Jason Wu

Swarovski Erkek Giyim Ödülü: Richard Chai

Swarovski Aksesuar Ödülü: Alexander Wang 

L’Oréal Popüler Oy Ödülü:Ralph Lauren  

Geoffrey Beene Ömür Boyu Başarı Ödülü:Micheal Kors

Uluslararası Başarı Ödülü: Burberry kreatif direktörü Christopher Bailey

Eleanor Lambert Ödülü: Vogue'dan Tonne Goodman

Moda İkonu Ödülü: Iman

Eugenia Sheppard Ödülü: Paper dergisinden Kim Hastreiter

Moda Tasarımcıları Derneği Özel Ödülü: Alexander McQueen

Tabi her seyden ote kim ne giydi kismi var:

Sarah Jessica Parker-Alexander McQueen

 sac ve makyaj secimi cok basarili yalnizca cantasi rahatsiz etti beni.

MK&A Olsen-The Row
sevimli trollarim, kendi markalarinin icinde nasilda parliyorlar.

Iman-Giambattisa Valli

 ve kiymetlimiss Bowie.
Iman o sanat eseri vucudunu havluyla bile kapatsa sahane duracagini biliyorum ama bu elbisenin ayri bir kiskirticiligi var.

Gwyneth Paltrow-Michael Kors


Micheal Kors sadeligini sacinda ve makyajinda da devam ettirmeyi tercih etmis Gwyneth. bence cok dogru bir secim olmus.


Alexa Chung-Marc Jacobs


 Alexa sezonun trendy renk ikilemesini cantasiyla elbisesinde gostermeyi tercih etmis benim hassas piirensesim.

benim tecihlerim bunlar bundan sonrasini da hak getire fazla soze gerek yok bana gore.


ps: konuyla tamamen alakasiz bir ps git yagmur git diyecegim artik.yazliklarim giyilmek uzere oyle boynu bukuk bekliyor hala.

ekso ekso

6.6.10

Little miss sunshine in İstanbul

ki gündür yazamadığım herkesin yorum yaptığı, kıskançlıktan çatlayan koca ağızlı ünlülerin bok attığı Rihanna konseri posttumu işlerimin yoğunluğundan dolayı çok geç yazabiliyorum.
Konser hakkında çok fazla detay veremiyeceğim çünkü üstüne çok yorum yapıldı zaten gerekli gereksiz. Eh burası Türkiye bir işin peşini bokunu çıkarmadan bırakamıyoruz.Evet Rihanna sahnede çok konuşmadı çünkü kızın sahnede konuşma yetisi çok yok bildiğim kadarıyla ki buna cevabı şarkılarını söylerken verdi, ben böyle varım ben sahne de devleşen Rihannayım dedi resmen.
Istanbul'a gelişi ve gidişi çok sadeydi, bizim azgın kameramanların çok zorlamasına rağmen,sanıyorum Rihanna'nın tavrı yüzünden, herhangi bir karmaşa yaşanmamış.İstekleri bakımından da ,bir dünya starına göre, çok zorluk yaşatmamış Rihanna. Sahnedeki hükümdarlığı ve dişiliğiyle herkesi hipnozite edip boyun fıtığı sahibi
etti.2 sene önce Beyonce ile heyecanlanmıştık, kadın erkek yürekleri hoplatan bir dünya starının Türkiye'de sahne alacak olması konser hikayelerimize renk katacaktı ancak o dönem yaşanan terör olaylarından dolayı iptal edilmişti konser,evet bu konser haftasında da yine tarihe geçen görüntülere ve olaylara tanık olduk ama sanırım programın çok yaklaşmış olmasından ve hazırlanan bazı prosedürlerden dolayı konser gerçekleşti.
Kuruçeşme trafiği her yabancı şarkıcıda yaşandığı kadar ve her zamanki gibiydi bundan önce yazılanlar abartıdan başka bir şey değil.Konsere tabiri caizse 7'den 70'e insan varlıkları gelmişti.Kendinden 9 yaş küçük kardeşinin arkadaşlarıyla gelip(ki bu ben oluyorum:) )kendi arkadaşlarıyla konser alanında buluşamayanından,çocuğumu getirdim deyip kendini kaybedenine, 15 bin kişilik heyecanlı kalabalık o an dünyayı kasıp kavuran bir hatunla derbeder oldular. Kuruçeşme barkovijınlarla(barkovision) bu konsere çok güzel hazırlanmış, ancak diğer ülkelerde verdiği konser sahneleri gibi bir sahneye tanık olamadık.
Yasanan bazi olumsuzlukları da Rihanna'nın performansı sayesinde ve orada olmanın verdiği hazla ignore ettik.Konserde en etkilendiğim iki bölüm şöyleydi:ilki devasa robot figürleri ikincisi de konser sonu Umbrella konfeti yağmuruydu.Eminim daha büyük sahne olsaydı daha eğlenceli karelere eşilik edebilirdik.
Bütün yorgunluğuma ayaklarımının hava balonu gibi şişmesine rağmen iyi ki gittim dediğim bir konser oldu.Umarım Rihanna'nın da dediği gibi onu o muhteşem atmosferde(tabii daha iyi bir sahnesi olan yerde) tekrar izleriz sempatikoyu:)


 

bizim fotolarin devami:

Bu Blogda Ara

Powered By Blogger

source of inspiration

source of inspiration

source of inspiration

source of inspiration

Popüler Yayınlar

Blogger tarafından desteklenmektedir.

İzleyiciler